Dünya Şampiyonu Olmak ve Daha Fazlası…

23 Ekim 2015′ de  Arnavutluk’ta yapılan  W.A.B.B.A.  Dünya Şampiyonasında, Mr. Universe ünvanını alıp, altın madalya ve kupamla Body-Fitness Dünya Şampiyonu olarak Türkiye’ye geri dönmek gerçekten paha biçilemez bir duygu.

Yarışma hazırlığı sürecimden sonra, dünya şampiyonu olmak ve bu dünya şampiyonluğu hedeflerimi hep daha ileriye dönük koyarak, nice başarılara imza atabilmek için her geçen gün daha fazla çalışmaya devam ediyorum.

Bu süreç elbette kolay olmuyor… Hele ki susuz geceler… Size anlatamam! 🙂 Yaşamanız lazım… Yanımda müthiş bir ekip vardı..  Her biri benim için ayrı değerli insanlar… Biz aslında ekip olarak büyük bir başarıya imza attık.. 6 Yarışmacıydık ve Üç Dünya şampiyonluğu, İki Dünya ikinciliği ve Bir Dünya dördüncülüğü alarak Türkiye’mizi en iyi şekilde temsil edip başarılarla geri döndük…

Kurumak, kurumak ve daha fazla kurumak.. Murat Belen sordu bana.. Rıfat susuzluğa ne kadar dayanabilirsin.. Ölene kadar dedim! Bir insan ne kadar limitleri zorlayabilir.. Zorlarsanız şampiyonluk gelecek eğer iradeniz yoksa ve su içerseniz başarısızlıkla sonuçlanacak bir durum… Ben içmedim inanın insanın uykuları kaçıyor.. Ve daha fazlası… Bir yandan karbonhidrat yüklemesi.. Tuzlu ve tatlı yükleme yapıyoruz ama su yok…. Kafayı yemiş olmalıyım diye düşünüyor insan fakat hayır! Ben oraya giderken şampiyon olmak için gittim.. İkinci bir ihtimal düşünmedim! İnsan isteyince gerçekten oluyor diye boşuna demedim… Cuma günü tartıdan sonra gece yarısı susuz şekilde karbonhidrat yüklemeye devam ettim.. Yükledikce saat başı neredeyse her yerimden yeni kas fibrilleri çıkıyordu.. Damarlandıkça damarlandım… İnanın kendime inanamadım! İnsan vücudu bu kadar değişir mi? Evet değişiyor 🙂 Cumartesi yarı finalde süper definasyonlu bir formla podyuma çıktım. Ama bitmedi.. Cumartesi gecesi susuz bekleyiş devam ediyordu ve yine aynı şekilde yükleme yapmaya devam ediyordum.. Kurumada son noktaya ulaşmaya az kalmıştı.. Pazar günü bildiğiniz kadavraya dönmüştüm… Her yerim damarlı ve kuruydu.. Yarışmalarda en önemli nokta define olabilmektir. (Yani kaslarınızın en iyi şekilde görünmesi) Bunu diyetini ve karbonhidrat yüklemesini iyi yapan sporcu başarıyor.. (Psikopat bir irade lazım) 🙂 Pazar günü o formla dünya şampiyonu oldum… Mükemmel bir duygu ve çektiğiniz bütün acıları unutuyorsunuz öyle bir mutluluk ki inanın eşi ve benzeri yok…

Ben her zaman için limitlerimi zorlayan bir insan oldum. Şu ana kadar isteyip başaramadığım hiç bir şey olmadı… Bunun tek sebebi motivasyonumu bozmadan istikrarlı şekilde çalışmak diyebilirim. Başarmanın sırrı emek vermek, çalışmak,konsantre olmak ve daha fazlası.. Bazı zamanlar kendinize sorarsınız nereye kadar devam edecek.. Aynaya her baktığımda hep daha ileriye ve hep daha iyi olmak için çalışmam gerekiyor diyorum. Eğer ki; ben oldum! Tamam artık! dediğiniz anda, bu hayatta ne yapıyorsanız yapın spor veya iş fark etmez başarısızlığa imzanızı atmış olursunuz!! Fakat hiç bir zaman vücut sporunu birilerine hava atmak için yapmadım.. Gerçekten ben bu sporu seviyorum ve bu şekilde hayatımı yaşıyorum. Sporcu kişiliğimle örnek bir insan olmaya çalışıyorum. Güçlü olmayı ve kuvvetli görünmeyi seviyorum. Standart bir insan olmak bana göre değil. Siz ne isterseniz hayatta size onu veriyor aslında…

Küçük yaşlardan beri ileride vücudumun kaslı olmasını istedim. Ve bilinçaltımdan bu düşüncem hiç bir zaman çıkmadı. Ama vücudumu geliştirirken kafa yapımıda doğru orantılı geliştirmeye devam ettim. Sadece vücuda konsantre olursanız bu durum ilerleyen zamanda hem sizi hemde çevrenizdeki insanları rahatsız edebilir. Bazı noktalarda tek taraflı düşünmemek gerekir…

Başladığım hiç bir işi yarım bırakmadım! Tavsiyem bu sporu severek yapın, önce kendinizi sevin ama bunu dışarıya yansıtmayın, egolarınıza lütfen hakim olun. Karakterinizin önüne geçmesine hiç bir zaman izin vermeyin. Bunu başaramazsanız bu hayatta başarılı olamazsınız! Egolarımız olmalı ama kendinizle bu savaşı verin. İnanın mütevazı olmak her zaman size geri dönecektir. Mütevazi olmak bence bir sporcunun en temel yapı taşı diyebilirim. Sorulan sorulara cevap vermeniz, kırmadan  insanlara güleryüz göstermeniz gerekir. Başarmak aslında budur. Herşeyden önemlisi ben bir antrenörüm, ekstra hassas olmam gerekli. Bu söylediklerim inanın bu spordan bile daha önemlidir. Gerçek başarı bu noktada başlar ve aynı şekilde devam eder…

En önemli konularımızdan biriside çocuklarımız… Çocuklarınıza doğru yönlendirme yapın. Hangi sporu seviyorlarsa bunu deneyerek çocuğunuz öğrensin. Lütfen yönlendirin, belkide çocuğunuzun içinde bir dünya şampiyonu olabilir.. Hangi spor dalı olursa olsun fark etmez sonucu bulana dek keşfetmeye devam edin. Bir çok yetenekli çocuk, bu şekilde yönlendirme yapılmadığı için harcanıyor. Ağaç yaşken eğilir diye atalarımız boşuna söylememiş… Sporcu olmak isteyen ve yeteneği olduğunu düşündüğünüz bir çocuğunuz var ise önünde durmayın, ondan zoraki doktor olmasını yada avukat olmasını isteyip herhangi bir meslek dalı seçmesine zorlamayın! Çocuğunuz sizin istediğiniz hayatı yaşamasın! O kendi içinde olan ve istediği hayatı yaşasın! Büyüdüğü zaman gerçekten çok daha mutlu ve sağlıklı olacaktır… Demek ki o sporcu olmak istiyor ve ileride bunu meslek edinebilir…

Ben bu konuda aileme sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Annem, babam ve kardeşime…

Babam hiç üşenmeden beni daha ilk okul yıllarımda futbol oynadığım zamanlarda Fenerbahçe altyapısına götürüyordu. Unutulmaz zamanlardı… Ve bunu istikrarlı şekilde sürdürdü. Uzun yıllar futbol oynadım. Sonra sevdiğim ve istediğim bir spor dalı olan  Vücut geliştirme ve fitness sporuna başladım. Bu sporu çok fazla sevdim ve işimde bu olmalı dedim. Ailem yine desteklerini esirgemediler.Sevgili annemde yemeklerimi hiç üşenmeden yaptı… Bunların hepsinin karşılığını şimdi onlarda alıyor çünkü; gözlerinde ki o mutlu ifade inanın paha biçilemez… Bana bakıyorlar ve mutlu oluyorlar! Bu durum zaten bana yeterince motivasyon kaynağı oluyor…

Hayatımızda ne yaparsak yapalım tam yapalım. Gerçekten isterseniz bu hayatta başaramayacağınız şey yoktur! Bir gün değil her gün isterseniz olur. Ben acı eşiği yüksek bir adamım. Acı çekmek beni korkutmuyor, daha da motive oluyorum. Sende bunu başarabilirsin.

Şu anda inanın bir gün bile çalışmıyorum! Çünkü aşkla işimi yapıyorum! Severek yaptığınız hiç bir şey size yük olmaz. Sevmezseniz bir ömür başarısız olursunuz. Sabah 5:30 da kalkıp evden çıkıyorum ve bu durum bir çok insana göre çok yorucu görünebilir… Ama bana hiç bir yorgunluk vermiyor! Ben işimi, insanların vücudunu değiştirmeyi seviyorum. Onların yüzündeki o mutlu ifadeyi görünce inanın her şeyi kazanmış oluyorsunuz! Bence para kazanmaktan bile daha önemli. İşini seversen o işte seni sever. Ne olursa olsun istikrarınızı bozmayın. En kötü zamanımda bile kendimi motive edebilecek bir takım şeyler buluyorum. Antrenman yaparken konsantrasyonumu hiç bir şekilde bozmuyorum. Bana soranlar oluyor.. Hocammm!! Bıkmadın mı? Hep aynı yiyeceklerle yağsız tuzsuz besleniyorsun… Hayır bıkmadım! Çünkü ben bunu seviyorum ve böyle mutluyum! Sende sevebilirsin,gerçekten sevebilirsin.. Düşünerek hareket edersen kesinlikle gerçekleşiyor. Vücudunuz size hükmetmesin! Siz ona beyniniz ile yön verin ve başarıyı net söylüyorum sağlayın!